|
Bugün 28 mayıs 2004.
Demirköy' e gidiyoruz. Sabah 7'de Uğur abi ve Murat ile işyerinde buluştuk. Sonradan
'keşke iyi bir kahvaltı yapsaydık' diyeceğimiz, hafif bir kahvaltı ile
eşyalarımızı toparladık. Zaman kazanmak için önce Pınarhisar'a otobüs ile gitmeyi
kararlaştırdık. Böylece 76 km poyraza karşı pedal çevirmekten ve trafikten
kurtulacaktık. Çorlu çıkışında bisikletlerimizi bagaja koyabilecek şekilde demonte
ettik. Saat 8:45'de otobüs geldi ve pınarhisara doğru yola çıktık. |
|
Pınarhisar' a
indiğimizde çevremizi meraklılar sardı. Onlara derdimizi anlatırken arada
bisikletlerimizin montajını yaptık.Eşyalarımızı bisikletlere yükleyip 6km
uzaklıktaki Poyralı köyüne doğru yola çıktık. Poyralı köyüne vardığımızda,
kahvede peynir - ekmek - çay molası verdik. Poyralı-İslambeyli arası karşıdan
esen poyraza ramen çok rahat aşıldı. |
Pınarhisar'a vardık.Saat 10:20 Şehir merkezinde otobüsten
indik etrafımıza on kişiyi aşkın aga sardı."Nereye beah" sorularına
"Demirköy'e" derken bir yandan da Çorlu'da dağıtıp paket yaptığımız
bisikletlerimizi açıyorduk.Agaların "Yok be,cık gidemezsin,olcanız
sefil..." gibi sözlerine yolda çok güldük.Çıktık işte ilk manzaralardan
birisi... |
|
Köy kahvelerinde mola
vermeyi ihmal etmiyoruz. İslambeyli köyünde de bir mola verdik. Ka |
Gözlüksüz çok kötüyüm.Miyop+Astigmat. |
|
Yenice köyüne yaklaştıkça manyetik
alanların etkisini hissetmeye başlıyorsunuz. Rampa yukarı pedal çevirmeden
çıkarken, rampa aşağı tüm gücünüzle pedal çevirsenizde gidemeyebiliyorsunuz. Son
günlerde bu manyetik alanlar konusunda bir çok kişiyle görüş ayrılığına
düştük ve tartıştık. Çok kişi, böyle birşeyin olmayacağını, bunun göz
aldanmasından ibaret olduğunu söyledi. İyi, güzel de ben sert rampalarda bile pedal
çevirdim, yine zorlanmadım. Rampa aşağı pedal çevirememeyi nasıl göz
aldanması olarak yorumlayabilirim ki. |
|
Yenice köyü. |
Pınarhisar-Demirköy 45 km yani buraya kadar bir problem
yoktu.Uzaktaki köy Yenice.Bu manyetik alanıyla ünlü köy.Onuda maalesef burda öğrendik.Şimdi
diyeceksiniz ki ne "manyetiği bee".valla ben yokuş aşağı salladığım
pedala bakarım arkadaş.Yol başlıyor... |
|
Manyetik alan. Yaklaşık 200m kadar
30-35 derece eğimli bir yokuş. Aşağıya ancak yürüyerek yinebilirsiniz. Arabalar bu
yokuşu kontak kapatarak çıkıyorlar. Dönüşte bu rampayı tek pedal çevirmeden sanki
yokuş aşağı iner gibi çıktık. |
Yenice'den çıkışı.Köyden çıkarken kasaptan
1 kangal sucuk aldım.Recep vejetaeryandır.Hemen giydirdi."Vahşiler bu sıcakta da
et mi yenir be arkadaş uhh".Arkada gözüken dağdaki 45 derecelik çizgi
Demirköy'ün elektrik direkleri için açılmış.Kimileri "İyi oldu her kış
elektrikler kesiliyor rezil oluyorduk" derken bazılarda "o kadar ağacı nasıl
kıydınız da kestiniz" diyor.Oradaki ağaçlar traşlanmış.Yaklaşık 10mt
genişliğinde.Bizde onun gittiği yere gideceğiz ama buradan gözükmeyen ve dağı
dolaşarak giden yahklaşık 30 derecelik bir yokuşla başlayan yoldan. |
|
Demirköy' e gitmek için önce manyetik
alanları geçmek zorundasınız. Sonra 810 metre rakımlı jandarma kuleye, ardından 640
metre rakımlı kadın kuleye tırmanmalısınız. Yani bu köye gidilmemesi için ne
kadar engel varsa birbiri ardına sıralanmış. Bizi bekleyen mükemmel doğayı
düşündükçe bu engeller tek tek aşılıyor. |
İlk yüksek rakım'ım.Buraya kadar çok az zorlandım.iyidim.Uğur
abi yaz-kış antremanlı olduğundan o sürekli kopup 500mt falan önden uzuyor.hep kızıyoruz
yaw bak sen ki uzunyolcu adamsın yapma grup sürüş ten ayrılma dinlemiyor.Sonra 2-3
seferden sonra Recep çaktı.Önden gidiyor bizi beklerken yakıyor bir cigara.Recep bana
söylediğinde çok korktum yaw anında küt diye gider adam.Hayır bir de onla uğraş
dur dağın tepesinde...İkis geçen sene Çorlu-Demirköy yapmışlar.Uğur abi tek
başına 4 sefer falan yapmış.Artı Uğur abinin Çorlu-Asos-Denizli falan gibi ayrıntılarını
veremiyeceğim. uzun yolu var.E adam kışında bindi sürekli.Recep'in uzun süredir
binmiyordu.Bir de benim sabah 10dk lık bir gecikmem yüzünden Recep panikledi falan
bende panikledim Dükkanda birşey yemedik pek. |
|
Tüm engelleri geride bıraktık.
Demirköy'e vardığımızda yiyecek, içecek, vs.. ihtiyaçlarımızı karşılayıp,
geçen yıl kamp yaptığımız yere doğru yola çıktık.Burada arkadaşlar çadırları
kurarken bende antenlerimi germe telaşındaydım. Geçen yıl yanıma ip, misine almayı
unutmuştum. Bu sefer hazırlıklıyım. Bütün ormanı örümcek ağ gibi saracak kadar
ipim var. |
Demirköy'ün içinden zannediyorum 5 km kadar uzakta bu ormanlık.Gelmeden
önce Uğur abi'nin arkadaşı Yücel Bey'e uğradık.Gördüğünüz kulube onun.Hani
hava şartları çok kötü olursa veya birşey lazım olursa diye anahtarı aldık.İyiki
almışız.Tabak çanak derdimiz olmadı.Sağolasın Yücel Abi. |
|
Çadır ve anten kurma işlerinden sonra
yolculuk değerlendirildi-kutlandı :) |
En keyifli anlarımızdan biri |
|
Güzel bir hafta sonu. ama bitti. |
|
Minik Kızım Ekin (2. harmoniğim) beni
çok özlemiş. |
|
Demirköy 2004 fieldday' de
kullandığım 80m - 40m cihazım. |
|
|
|